Yeni çek yasasından art niyetliler faydalandı!
Bursa Barosu: Karşılıksız çek esnafı mağdur ediyor, bankalar risk alsın
DİĞER
08.10.2012, 23:54 12.10.2012, 21:29
Bursa Barosu Başkanı Zekeriya Birkan, ocak ayında yürürlüğe giren ‘Çek, Senet ve İcra İflas Yasası’ ile çekte hapis cezasının kaldırılması ve evden eşya haczedilmesine kısıtlama getirilmesiyle esnafın büyük sıkıntı yaşadığını söyledi. Birkan, bankaların risk almadığını, bin lira olan banka sorumluluğunun bin 500 liraya çıkarılması gerektiğini belirtti.
Bursa Barosu Başkanı Zekeriya Birkan, makamında düzenlediği basın toplantısında, binlerce kişinin mağduriyetinin giderilmesi amacıyla iyi niyetle hazırlanan yasanın, önceden öngörülmeyen bir şekilde başka mağdurlar oluşturmaya başladığını öne sürdü. Bankalararası Takas Odaları Merkezi verilerine göre, yasal düzenleme sonrası karşılıksız, yani ödenmeyen çeklerde azalma değil patlama yaşandığına dikkat çeken Birkan, “Çek Yasası sonrası karşılıksız çek sayısında geçmiş yıllara göre büyük artışlar olduğu görülüyor. Görülüyor ki iyi niyetlerle hazırlanan yeni Çek Yasası'ndan maalesef kötü niyetliler yararlanıyor. Önceden, çeklerini ödeyemedikleri için mağdur olanlar vardı ve bir yasayla onların mağduriyeti giderildi. Ancak bu kez de çek alacaklılarını mağdur eden bir süreç yaşanmaya başlandı. Evet, çekte hapis cezasının kaldırılması kesinlikle doğruydu, ancak çekin güvenilirliğinin sağlanmasının yanısıra itibarının da korunması gerekiyordu. İş dünyasının temsilcileri, yeni yasanın uygulanması sürecinde üyelerinin yaşadıkları sıkıntıları sürekli dile getiriyorlar. Anlaşılmıştır ki yasal düzenleme ile çekin itibarı ortadan kaldırılmıştır. Oysa çekin piyasadaki itibarı caydırıcılıktır. Bu caydırıcılık ortadan kaldırılırsa ve bunun yerine herhangi bir caydırıcılık unsuru eklenmez ise çek bu itibarını yitirecektir. Esnafın, sanayicilerin ve iş adamlarının mağdur edilmemesi için ara formüllerin bulunması gerekiyor. Mesela, bu süreçte bankalar da ellerini taşın altına koymalıdır ve çekin itibarının yitirilmemesi için üstlerine düşen görevi yerine getirmelidir.” dedi.
"ACİL DÜZENLEME ŞART"
Baro Başkanı Birkan, dünyada global krizin etkilerinin ağır hissedildiği bugünlerde, Çek, Senet ve İcra Kanunu ile ilgili düzenlemenin, ayakta kalmaya çalışan iyi niyetli kesimleri da sarstığını kaydetti. Türkiye ekonomisinde yaşanan durgunluğun, Hükümetin frene basmasından değil, asıl çek ve senetlerin tahsilatındaki sorundan kaynaklandığını anlatan Birkan, şöyle devam etti:
“Bu konuda acil düzenleme yapılması ve önlem alınması lazım. Çek, Senet ve İcra Kanunu’nda gereken düzenlemeler yapılmazsa ekonomik sistem kilitlenebilir ve Türk ekonomisi ciddi boyutlarda zarar görebilir. Eğer sistem böyle devam ederse piyasada bir durgunluk baş gösterebilir. Belki cari açık düşüyor olabilir ama çek, senet ve icra yolu mevzuatı yeniden düzenlenmezse asıl sıkıntının o zaman yaşanacağını düşünüyorum. Tespitlerimize göre, çek, senet ve icra konusunda büyük şirketler önemli bir sorun yaşamıyor. Çünkü büyük şirketler, mal sattıkları aracı firmalardan ciddi anlamda teminat, banka teminat mektubu, ipotek, çek ve senet almaktadırlar. Asıl sorun, piyasanın ana damarını oluşturan orta ve küçük esnafın alışverişinde ortaya çıkmaktadır. Orta ve küçük esnaf mallarını satarken, yıllara dayalı bir güven unsuru olan çek ve senet konusunda ciddi bir zaafiyet yaşamaktadır. Önceden çek güvenilir bir ödeme aracıydı. Çek ödenmediğinde karşılığında hapis cezası vardı. Senet ödenmezse icra yoluyla evden ya da iş yerinden mallar alınabiliyordu. Yeni düzenlemede hapis cezası ve evden gidip borçlunun mallarını kaldırmak kaldırıldı.”
Hükümetin, mutlaka çek ve senedin tahsili noktasında İcra İflas Yasası'nda yeni düzenlemeler yapması gerektiğine vurgu yapan Birkan, “Eğer yapılmazsa ciddi sıkıntı çekeceğimiz kanaatindeyim. Şu anda çekini ya da senedini ödemeyen bir kişi için alacaklının ne yazık ki hiçbir yaptırım gücü yok. Kötü niyetli borçlular mal varlıklarını hileli yöntemlerle yakınlarının üzerine geçiriyor ve sorumluluktan kurtulmaya çalışıyor. Gelişmiş ülkelerde ise bir kişi en ufak mal varlığını kardeşinin, teyzesinin veya amcasının üzerine yapamıyor. Fakat Türkiye'de bir gecede bütün holding başkasının üzerine geçebiliyor. Yani çıkarılan yasaların Türkiye gerçekleriyle bağdaşması gerekiyor. Yasalar çıkarılırken Türkiye gerçekleri göz önüne alınsın. Çek, senet ve bunların tahsiline yönelik ülkemizin gerçekleri göz önüne alınarak uygulamalar yapılsın. Herkeste, '2 çekim ödenmezse ben de ödeyemem ve batarım' endişesi var.” dedi.
"BANKALAR RİSKİ ÜSTLENSİN"
Bursa Barosu olarak, bankaların çeklerde risk almalarını tavsiye ettiklerini belirten Zekeriya Birkan, çeklerin piyasada ciddi bir güven aracı olmasının sağlanması gerektiğini dile getirdi. Halen bankalarda her çek yaprağının sorumluluğunun bin lira civarında olduğuna işaret eden Birkan, “Eğer bunu biz bin 500 liraya çıkarırsak, banka 20 yapraklık çek verdiğinde ortalama 30 bin liralık kredi açmış olacak. Hiçbir banka güvenmediği müşterisine 30 bin liralık kredi açmaz. Dolayısıyla piyasadaki çürük elmaları temizlemiş olacağız. Yani karşılıksız çıkan çek bankaya getirildiğinde her yaprak başına sadece bin lira ödüyor. Ama bu yükseltilirse bankaların riski artacağından herkese çek verilmemesi sağlanacak.” diye konuştu. Bursa Barosu Başkanı Zekeriya Birkan, makamında düzenlediği basın toplantısında, binlerce kişinin mağduriyetinin giderilmesi amacıyla iyi niyetle hazırlanan yasanın, önceden öngörülmeyen bir şekilde başka mağdurlar oluşturmaya başladığını öne sürdü. Bankalararası Takas Odaları Merkezi verilerine göre, yasal düzenleme sonrası karşılıksız, yani ödenmeyen çeklerde azalma değil patlama yaşandığına dikkat çeken Birkan, “Çek Yasası sonrası karşılıksız çek sayısında geçmiş yıllara göre büyük artışlar olduğu görülüyor. Görülüyor ki iyi niyetlerle hazırlanan yeni Çek Yasası'ndan maalesef kötü niyetliler yararlanıyor. Önceden, çeklerini ödeyemedikleri için mağdur olanlar vardı ve bir yasayla onların mağduriyeti giderildi. Ancak bu kez de çek alacaklılarını mağdur eden bir süreç yaşanmaya başlandı. Evet, çekte hapis cezasının kaldırılması kesinlikle doğruydu, ancak çekin güvenilirliğinin sağlanmasının yanısıra itibarının da korunması gerekiyordu. İş dünyasının temsilcileri, yeni yasanın uygulanması sürecinde üyelerinin yaşadıkları sıkıntıları sürekli dile getiriyorlar. Anlaşılmıştır ki yasal düzenleme ile çekin itibarı ortadan kaldırılmıştır. Oysa çekin piyasadaki itibarı caydırıcılıktır. Bu caydırıcılık ortadan kaldırılırsa ve bunun yerine herhangi bir caydırıcılık unsuru eklenmez ise çek bu itibarını yitirecektir. Esnafın, sanayicilerin ve iş adamlarının mağdur edilmemesi için ara formüllerin bulunması gerekiyor. Mesela, bu süreçte bankalar da ellerini taşın altına koymalıdır ve çekin itibarının yitirilmemesi için üstlerine düşen görevi yerine getirmelidir.” dedi.
"ACİL DÜZENLEME ŞART"
Baro Başkanı Birkan, dünyada global krizin etkilerinin ağır hissedildiği bugünlerde, Çek, Senet ve İcra Kanunu ile ilgili düzenlemenin, ayakta kalmaya çalışan iyi niyetli kesimleri da sarstığını kaydetti. Türkiye ekonomisinde yaşanan durgunluğun, Hükümetin frene basmasından değil, asıl çek ve senetlerin tahsilatındaki sorundan kaynaklandığını anlatan Birkan, şöyle devam etti:
“Bu konuda acil düzenleme yapılması ve önlem alınması lazım. Çek, Senet ve İcra Kanunu’nda gereken düzenlemeler yapılmazsa ekonomik sistem kilitlenebilir ve Türk ekonomisi ciddi boyutlarda zarar görebilir. Eğer sistem böyle devam ederse piyasada bir durgunluk baş gösterebilir. Belki cari açık düşüyor olabilir ama çek, senet ve icra yolu mevzuatı yeniden düzenlenmezse asıl sıkıntının o zaman yaşanacağını düşünüyorum. Tespitlerimize göre, çek, senet ve icra konusunda büyük şirketler önemli bir sorun yaşamıyor. Çünkü büyük şirketler, mal sattıkları aracı firmalardan ciddi anlamda teminat, banka teminat mektubu, ipotek, çek ve senet almaktadırlar. Asıl sorun, piyasanın ana damarını oluşturan orta ve küçük esnafın alışverişinde ortaya çıkmaktadır. Orta ve küçük esnaf mallarını satarken, yıllara dayalı bir güven unsuru olan çek ve senet konusunda ciddi bir zaafiyet yaşamaktadır. Önceden çek güvenilir bir ödeme aracıydı. Çek ödenmediğinde karşılığında hapis cezası vardı. Senet ödenmezse icra yoluyla evden ya da iş yerinden mallar alınabiliyordu. Yeni düzenlemede hapis cezası ve evden gidip borçlunun mallarını kaldırmak kaldırıldı.”
Hükümetin, mutlaka çek ve senedin tahsili noktasında İcra İflas Yasası'nda yeni düzenlemeler yapması gerektiğine vurgu yapan Birkan, “Eğer yapılmazsa ciddi sıkıntı çekeceğimiz kanaatindeyim. Şu anda çekini ya da senedini ödemeyen bir kişi için alacaklının ne yazık ki hiçbir yaptırım gücü yok. Kötü niyetli borçlular mal varlıklarını hileli yöntemlerle yakınlarının üzerine geçiriyor ve sorumluluktan kurtulmaya çalışıyor. Gelişmiş ülkelerde ise bir kişi en ufak mal varlığını kardeşinin, teyzesinin veya amcasının üzerine yapamıyor. Fakat Türkiye'de bir gecede bütün holding başkasının üzerine geçebiliyor. Yani çıkarılan yasaların Türkiye gerçekleriyle bağdaşması gerekiyor. Yasalar çıkarılırken Türkiye gerçekleri göz önüne alınsın. Çek, senet ve bunların tahsiline yönelik ülkemizin gerçekleri göz önüne alınarak uygulamalar yapılsın. Herkeste, '2 çekim ödenmezse ben de ödeyemem ve batarım' endişesi var.” dedi.
"BANKALAR RİSKİ ÜSTLENSİN"
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!