Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Ümit Eroğlu, orta kulağın düzgün çalışabilmesi için içerisindeki basınç, dış çevredeki basınçla eşit olması gerektiğini söyledi. Uzm. Dr. Eroğlu, “Bu eşitlik boğazımızın üst kısmında, burun arkası ile orta kulak arasında uzanan östaki kanalı adı verilen bir yapı ile sağlanmaktadır. Yutkunma ve esneme ile hava östaki kanalı vasıtasıyla orta kulağa ulaşır ve dışarısı ile olan basınç farkı bu sayede eşitlenir. Östaki kanalı ayrıca orta kulakta üretilen mukus dediğimiz salgınında boğaza akmasını sağlar. Orta kulakta gelişen enfeksiyon, ‘orta kulak iltihabı’ olarak adlandırılmakla beraber, günümüzde kulak iltihabı dendiğinde de sıklıkla orta kulak iltihabı kastedilmektedir.” dedi.
BİBERON KULLANAN BEBEKLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜYOR
Çocuklarda orta kulak iltihabının sık görülmesinin, östaki kanalının yatay bir şekilde ve kısa olmasından kaynaklandığını belirten Uzm. Dr. Eroğlu, bu yüzden bakterilerin orta kulağa geçişinin kolaylaştığını dile getirdi. Çocuklarda bağışıklık sisteminin erişkinlere kıyasla henüz yeterince gelişmediğine işaret eden Uzm. Dr. Ümit Eroğlu, biberonla beslenen bebeklerde, annesini emenlere göre daha sık kulak iltihabı görüldüğünü vurguladı.
Özellikle 2-5 yaş Betnano arası çocuklarda östaki kanalının ağzına yakın yerleşen büyümüş geniz etinin de sık kulak itihabına sebep olduğunu belirten Dr. Eroğlu şunları söyledi: “Sigara dumanına maruziyet, kreş - anaokulu gibi sık üst solunum yolu enfeksiyonuna neden olacak çevreler de çocuklarda kulak iltihabı riskini artırmaktadır. Orta kulak iltihabında belirti ve şikayetler farklılık gösterebilir. Hiç bir şikayet olmayabileceği gibi, kulak ağrısı, işitme kaybı, ateş yüksekliği ya da kulak akıntısı genelde doktora başvuru sebepleridir. Küçük çocuklar ve bebekler kendilerini ifade edemeyeceklerinden, huzursuzluk, beslenme zorluğu, kulağını elleyerek ağlama bu hastalarda daha sık görülen şikayetlerdir. Enfeksiyon sonucu orta kulakta sıvı birikimi ve basınç oluşur. Basınç artışı kulak zarına baskı yapar ve ağrı oluşur. Basınç artışı sonucu kulak zarı delinirse, basınç azalacağından ağrı da azalır. Bu durumda kanlı ya da yeşilimsi renkte akıntı meydana gelir. Yapılan ilk muayene sonrası tanı konabilir. Otoskop adı verilen bir aletle kulak zarı incelenir. Orta kulak iltihabının tipine göre değişen belirtiler görülür. Eğer muayenede iltihap görünümü net değilse hasta takip edilerek, 2-3 gün sonra tekrar kontrole çağrılabilir.”
DOKTORA GÖTÜRMEYİ İHMAL ETMEYİN
Akut orta kulak iltihaplanmalarının çocuklarda en sık nezle benzeri viral bir enfeksiyonu takiben geliştiğini vurgulayan Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Ümit Eroğlu, üst solunum yolunda oluşan tıkanıklığın enfeksiyonun gelişimine katkı sağladığını kaydetti. Dr. Eroğlu, her ne kadar soğuk algınlığı sonucu orta kulak iltihaplanmaları daha sık gelişse de, soğuk algınlığında kullanılan ilaçların kulak iltihabı gelişimini engellemediklerinin görüldüğünü söyledi. Eroğlu şunları kaydetti: “Hastada 6 aylık bir süre içerisinde 3 veya daha fazla kulak enfeksiyonu geçirilmesi tekrarlayan kulak iltihabı olarak adlandırılmaktadır. Tekrarlayan orta kulak iltihabı olan çocuklarda, yarık damak, burun ve sinüs alerjisi, geniz eti, sinüzit, mide reflüsü, bağışıklık sisteminde zayıflık gibi hastalıklar araştırılmalıdır. Anne sütü ile beslenen bebekler de mamayla beslenenlere göre özellikle ilk 1 yılda daha az kulak iltihabı görülmektedir. Bebeklerin anne sütüyle beslendiği andaki pozisyonu da, biberonla beslenmeye göre hastalığı önlemede etkindir. Kulak ağrısı çeken çocukların doktora geciktirilmeden götürülmesi hastalığın ilerlemeden tedavisi için gereklidir. Kulak enfeksiyonunda kulak ağrısı geliştiği zaman zaten kulak enfeksiyonu ilerlemiştir.”