Geçtiğimiz ay içerisinde çeşitli illerde meydana gelen ve can ile mal kayıplarına da yol açan depremlerden sonra, güvenli yapıların inşası sıklıkla konuşuldu ve konuşulmaya devam ediyor. Güvenli yapılar belli parametreler ve günün teknolojik gelişmeleri ışığında inşa ediliyor ve alıcıların beğenisine sunuluyor. Bir güvenli yapının inşası için nasıl ki bu parametreler değişiklik göstermiyorsa, güvenli bir asansör imalatı için de benzer şartların yerine getirilmesi lazım. Güvenli yapılar inşa ederken şehir hayatının adeta ayrılmaz bir parçası olan asansörler ne kadar güvenli?
En ufak bir hatanın ya da eksik yapılmış bir bakımın bile büyük hasarlar açabileceği asansör kazalarının yaşanmaması adına neler yapılmalı? İşte bu sorular ışığında sektör temsilcilerinin görüşleri:
UÇAK ASANSÖR GENEL MÜDRÜ SALİM UÇAK: ASANSÖR MONTAJI SANATTIR
“Günümüzde dikey yerleşimin artması nedeni ile Asansör sektörü, üretici, montör ve bakım firmaları faaliyetleri itibari ile büyük önem kazanmıştır. Asansörlerin can ve mal güvenliği açısından her ay düzenli olarak periyodik bakımlarının konusunda uzman kişiler tarafından düzenli olarak yapılması zorunludur. Can güvenliği değişmeyen tek gerçek olarak karşımızda duruyor. Giden bir canın telafisi yok… Ayrıca Asansörlerin periyodik kontrolleri yıllık periyotlarla Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yayımlanan Asansör İşletme, Bakım ve Periyodik Kontrol Yönetmeliği ve ilgili tebliğleri kapsamında Bakanlıkça yetkilendirilen A tipi Muayene Kuruluşları tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu denetimler sayesinde asansörlerin güvenli hale getirilmesi, riskli asansörlerin kullanımdan men edilmesi sektör faaliyet gösteren firma ve çalışanlarını da disipline etmiştir. Uçak asansör olarak 25 adet araç filomuz ile yaklaşık 3,000 asansöre 87 mesleki yetki belgeli uzman çalışanlarımız ile her ay düzenli olarak bakım işlemleri gerçekleştirilmektedir. Ayrıca A tipi muayene kuruluş denetimince Güvensizlik raporu tutulan asansörlerin yürürlükteki mevzuata uygun olarak yılda 600 civarında bizimle çalışan yada müşterimiz olmayan asansörlerin güvenlik sistemlerini arttırarak modernizasyonunu gerçekleştirmekteyiz. Bu hususta bina ve tesis yöneticileri A tipi muayene kuruluş yıllık periyodik denetimleri sonucu Yeşil, Mavi, Sarı, Kırmızı etiket kavramları konusunda geçmiş yıllara nazaran daha fazla bilinçlenmiş durumda… Asansör montajı sanattır. Başta Bursa olmak üzere ve diğer illerimizde yılda 200-230 adet konut ve yük asansörü montajı gerçekleştirip A tipi kuruluş muayene ve testlerinden geçirerek tescil işlemi ile piyasaya arz etmekteyiz. Son birkaç yıldır Ülkemizde inşaat sektörünün içinde bulunduğu kriz nedeni ile yurt dışı proje satışları ağırlık verdik ve bu yıl meyvelerini toplamaya başladık. İlimizde 27,000 asansör olduğu Bursa Sanayi İl Müdürlüğü verilerine göre bu asansörlerin %85 oranında denetimden geçerek uygunluk raporları aldığı görülmektedir. İlimizde 110 adet TSE den yetki belgesi almış asansör bakım firması faaliyet göstermekte benim kanaatim bunların %20 si güvenli ve işinin arkasında duran firmalar olarak görüyorum. Bu nedenle Müteahhit ve bina yöneticilerini çalışmayı düşündüğü asansör firmasının tüm yetki belge ve referans listesini talep etmesini ciddi bir araştırma sonucunda asansörlerini teslim etmeleri konusunda dikkatlerini çekmek isterim.”
C-E MÜHENDİSLİK GENEL MÜDÜRÜ CEM BOZDAĞ : “MUAYENE VE BAKIM KARIŞTIRILMASIN”
Asansörlerin her yıl muayene edilerek etiketlenmesi gerekmekte. Yeşil etiketse asansör güvenlidir. Etiket Kırmızı ise o asansöre gerçekten binmemek gerekiyor. Ciddi sorun var demektir. İnsan sağlığı açısından da büyük risk taşıdığını gösterir. Bu asansörün en kısa sürede gerekli revizyonu yaptırıp Sarı, Mavi ya da Yeşil etiket alması gerekiyor. Asansörlerde küçük eksiklikler olabiliyor. İnsan sağlığını ve hayatını direkt etkilemeyecek hatalar olduğu zaman, hatanın minör ya da majörlüğüne göre Sarı ya da Mavi olabiliyor. Bunlarda da kullanıcı açısından risk teşkil etmiyor ama asansör montajcısı ya da bakımcısı açısından önem arz ediyor. Bunun dışında eğer ki Kırmızı ise o asansör kabinine binen insanın hayatının risk altında olduğunun göstergesidir. Ona kesinlikle binilmemesi lazım. Bir asansöre Kırmızı etiket vurulmuşsa eğer, bunun sorumluğu bina yöneticisindedir. Bina yöneticisi yoksa, binada oturanlar müştereken sorumludur. O asansörün biran önce Kırmızı etiketten kurtarılması lazım. Diyelim ki yönetici asansörü çalıştırmaya devam etti. Bu yasal süre dolduktan sonra belediyenin zabıtalarla gelip o asansörü mühürlemesi gerekiyor. Bu uygulama bazı belediyelerde uygulanıyor, bazılarında uygulanmıyor. Aslında hepsinde uygulanması gerekiyor. Çünkü burada insan hayatı söz konusu. Bu uygulama belediyelerce kesinlikle ve kesinlikle asansörleri kapatması lazım. Zira kapatmadığı asansörde bir kaza meydana gelir ve bir insan canına mal olursa bu kaza, bu asansörü kapatmayan belediyenin de o binanın sorumlu yöneticisi de ihmal sonucu taksirle adam öldürme suçundan yargılanabilirler. Asansör firmalarının TSE’den Hizmet Yeterlilik Belgesi’nin olması gerekiyor. Bakıma gelen arkadaşa, ‘bana HYB belgeni getir, ben de onun tarihine bakayım’ denilmeli. Eğer ki HYB’li bir firma ise zaten kayıtlı bir firmadır. Ona bakım yaptırıldığında bir kaza olursa, bina yöneticisi yasal yükümlülüğünü yerine getirdiği için herhangi bir suçlama altında kalmaz ama bu belge olmayan birisine yaptırırsa, kontrol zorunluluğu bina yöneticisinde ve bakım yaptırmamış sayılıyor. İşletme ve bakım yönetmeliğinde her ay asansörlerin bakımının yaptırılması gerekiyor, her yıl da belediyenin anlaştığı muayene kuruluşuna muayene yaptırması gerekiyor. Bakım, asansör firmalarınca yasal mevzuat gereği her ay yapılması gereken bir işlem. Muayene, yasal mevzuat gereği belediyelerin anlaştığı A tipi muayene kuruluşları tarafından yılda 1 kez asansörün uygunluğunun denetlenmesidir. Türkiye Asansör Sanayicileri Federasyonu olarak bakanlığa yıllık muayenenin ticari işletmelerde, okullarda, kamu binalarında ve hastanelerde her yıl, konutlarda ise 2 yılda bir olması ile ilgili bir talebimiz oldu. Araç muayenelerinde olduğu gibi aynı süreleri istedik bakanlıktan bunun değerlendirilmesinin yapılmasını beklemekteyiz.”
ARTLİFT KOORDİNATÖRÜ CENK ALTUNKAYA : “KIRMIZI ETİKETLİ ASANSÖR KULLANILAMAZ, BAKIMI YAPILMAZ”
“Kullanıcılar, asansörün güvenliğini, bastıkları Pinbahis butonlardan ve gördükleri kabinlerden anlayamazlar. Asansörün güvenli olup olmadığını anlamak için bir takım testler uygulamak gerekiyor. Yıllık periyodik
denetimlerde asansörlere Yeşil, Mavi, Kırmızı ve Sarı renk etiketler yapıştırılıyor. Mavi ve Yeşil uygunluk etiketleridir. Müşteriler bazen ‘Yeşil daha güvenli’ diye düşünebiliyor. Çünkü bu denetimler ilk
başladığında mavi etiket yoktu ve tek uygunluk etiket rengi Yeşildi. Mavi etiket sonradan çıktı. Aslında Mavi Etikette insan sağlığı açısından risk oluşturmayan durumlarda veriliyor. Hafif kusurlu diyebiliriz. Bu da ağırlıklı olarak binanın fiziki yapısıyla ilgili. Asansör denetim sonucunda Kırmızı etiket aldıysa kabin içerisine ve kat kapılarının üzerine kırmızı etiket yapıştırılıyor, etiket üzerinde ‘Bu asansörün
kullanılması tehlikelidir’ yazıyor. Bu etiket alındığında asansörün yönetim tarafından derhal kapatılması gerekiyor. Kapatılmadığı taktirde asansörde meydana gelebilecek tüm kazalardan yönetim sorumlu tutuluyor. Bu asansörlerin standartlara uygun hale getirilmesi için 60 gün süre tanınıyor. Bu süre içerisinde uygunsuzluklar giderilmediyse muayene kuruluşu bu durumu binanın bulunduğu belediyenin zabıta ekiplerine bildiriyor ve asansörler zabıta tarafından mühürleniyor. Asansörün uygunsuzlukları giderilmediyse bakımcı firmanın da bakımı durdurması gerekiyor. Kırmızı etiketli asansörlere bakım yapılmaması gerektiği ilgili yönetmeliklerde açık bir şekilde belirtilmiştir. Sanayi İl Müdürlüğü denetimlerinde kırmızı etiketli asansörlere bakım yapıldığı tespit edilirse yönetime ve bakımcı firmaya
çok ciddi cezai işlemler uygulayabiliyor. Belli bir yılı aşmış asansörlerin bence tamamen yenilenmesi gerekiyor. Bir bina yönetimi teklif vermemiz için rapor gönderiyor, asansörün imal yılı 1989, tespit
edilen uygunsuzluk sayısı 140. Bu asansöre revizyon yapsan ne olur yapmasan ne olur. Sadece uygunsuzlukların giderilmesi için teklif versek neredeyse sıfır asansörün yarı fiyatı kadar masraf çıkıyor. Kapsamlı revizyon teklifi versek sıfır asansör fiyatı kadar masraf çıkıyor. Bunu kullanıcılara da anlatamıyoruz. Bunun önüne geçebilmek için asıl rol müteahhitler, bina yönetimleri ve asansör kullanıcılarına düşüyor. Teklif aldıkları firmalardan yeterlilik belgelerin tümünü istemeliler ve o firmanın o kişiye mi ait olduğunu yoksa bir başka firma üzerinden mi iş yaptığını tespit etmelidirler. Ve kesinlikle ucuz firmalardan uzak durmalıdırlar. Asansör ucuz bir sistem değil, canımızı teslim ettiğimiz bir sistemdir. Bunu yaparlarsa asansörlerde kalite, verim ve ömür artacak, arızalar ve kazalar azalacaktır.”
ULUDAĞ ASANSÖR RIFAT ÖZGÜR : “ELİNE TAKIM ÇANTASINI ALAN BU İŞİ YAPMAMALI”
“Türkiye’de 2005’e kadar CE belgesiz komponentlerle asansör montajına izin verildi. 2005’ten önce yapılmış asansörlerde CE belgeli komponent şartı yoktu. 2005’ten önceki bir asansörünüz varsa
ve asansörünüzde bir revizyon olacaksa eğer, mutlaka kumanda panosu, tamponları, asansör kapı kilitleri, hız regülatörleri ve fren blokları CE belgeli yeni kompenentlerle değiştirilmelidir. Bunların
değişmesi asansör maliyetinin yaklaşık yüzde 40’ına denk gelmektedir. Asansörün hızı, kat sayısı, durak sayısı, kapasitesi değiştirilirse, yeniden ruhsat yenilemeye gerek duyulmaktadır. Mühendislik
hesapları tekrardan yapılmalı ve binaya uygunluğu teyit edilmelidir. Buna da dikkat edilmesi gerekiyor revizyonlarda. Kırmızı ve sarı etiketli asansöre hiçbir şekilde binilmemeli ve bina yönetimi derhal asansörü kapatmalıdır. Gerekli sürede eksiklikler revize edilmelidir, aksi halde asansörler belediye tarafından mühürlenmektedir. Asansör kontrol ve kapatılması ile ilgili yöneticinin sorumluluğu vardır. Yeşil emniyetli demektir. Mavi ise kullanım ya da çalışma anlamında emniyetsiz bir durum olmadığı ama eksiklik görülen konuların ek kısa sürede tamamlanması gerektiğini işaret eder. Bütün renklerin
bir anlamı var. Ruhsatsız asansörler de vardı. Devlet 2015 Eylül’ünden önce yapılmış asansörlere bir kereye mahsus Mavi veya Yeşil etiket alarak, gerekli mercilere başvurduğunuzda, asansör ruhsat altına alınmaktadır. Bunun yapılmasındaki maksat, tüm asansörlerin kayıt altına alınmak istenmesidir. Her asansör firması, Ocak ayında mevcut asansörlerin adreslerini ve yetkililerinin isimlerini bağlı bulundukları belediyelere teslim etmekle yükümlüdür. Belediyeler de bunları bağımsız denetleme kuruluşlarına veriyor ve yöneticiler aranıp, apartmana yıllık periyodik kontrol için randevu alınmaktadır. Hizmet Yeterlilik Belgesi olmayan bir firma asansörü A’dan Z’ye yenilese, kimsenin ruhu duymaz. Merdiven altı bir firmayla rekabet etmek, “Yel Değirmeni’ne” karşı savaş gibi bir şey. Asansör montaj
yapma yeterliliği ve belgelendirmesi olmayan bir firmanın, sadece HYB belgesiyle periyodik bakım da yapması yanlış bir şey. Bizim ülkemizde asansör yapmak başka bir şey, asansöre bakım yapabilmek
başka bir şey. Eline çantayı alan HYB için parasını yatırıyor ve diyorki: “Ben meslek yeterlilik belgesine sahibim”, sonucunda bu işi yapma yetkisine sahip olduğunu düşünüyor. Asansör yapımı işi teknik bir olay. Ortaklardan arasında mühendis olma şartı getirilse, merdivenaltı firmalar olmaz. Mimarlık firması düşünün, ortaklarından birinin mimar olmaması durumunda işi onlara vermezsiniz ve gerçek
bir mimarlık firması ariyorum diye başka bir kapıya yönlenirsiniz. Paranızın olması her işi yapabilieceğiniz anlamına gelmez, mühendislik vizyonuna sahip olmak başka bir şeydir. Teknik bütün işlerde her sektörde bir zorunluluk olması gerekiyor.”