“İŞ DÜNYASI KISITLAMA SIKINTISI YAŞAMAMALI”
Vergi süreçleri bakımından mücbir sebep hükümlerinden faydalanacak mükellefler için hazırlanan tebliğ ile yirmiye yakın sektörün yanı sıra ticari, zirai kazanç sahibi veya serbest meslek erbabı olan tüm gelir vergisi mükellefi 1,9 milyon vatandaşın mücbir sebep kapsamına alındığını belirten Başkan Matlı, “Üyelerimizden gelen geri dönüşler bize göstermektedir ki Kovid-19 salgını ile mücadeleye yönelik açıklanan ekonomik destekler kapsamında, sanayicilerimizi en olumsuz etkileyen konuların başında; mücbir sebebin sektörel anlamda dağılımı oldu. Gıda ürünlerini üreten ve ticaretini yapan firmalarımız, dondurulmuş gıda ve konserve fabrikaları, meyve sebze işleme tesisleri kapsama dâhil edilmedi. Aynı zamanda plastikten kimyaya, ambalaj sektöründen imalat sanayine kadar birbiriyle ilişkili olan birçok sektör kapsam dışında kaldı” dedi.
“TÜM SEKTÖRLERİN GÜNDEMİ MÜCBİR SEBEP”
Yaşanan olağanüstü ortamın ülkelerin ekonomilerini derinden etkilediğini ve bu durumdan istisnasız tüm sektörlerin gündeminde ‘mücbir sebep’ hali olduğunu söyleyen Başkan Özer Matlı “ Ekonomik durgunluk, kolaylık sağlanan mükellef grubu dışındaki sektörleri de derinden etkiliyor. Sanayicimizden tüccarımıza, esnafımızdan çiftçimize kadar ayrım yapmaksızın tüm sektörlerin istisnasız olarak sunulan desteklerden yararlanmasını talep ediyoruz. Bu zorlu süreci en az hasarla atlatabilmek için moral motivasyonumuzu düşürmeden üretmek, çalışmak Betmoon gerekiyor. Bundan dolayı; sunulan imkânlardan tüm sektörlerimizin hiçbir sıkıntıyla karşılaşmadan faydalanabilmesi çok önemli” dedi.
“TÜM DÜNYA, NE SOSYOLOJİK OLARAK NE DE FİNANSAL AÇIDAN ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK”
Sürecin tedbirleri elden bırakmadan hep birlikte aşılacağını dile getiren Başkan Matlı “Salgının toplum sağlığının yanında ülke ekonomilerini etkileyen boyutları da her geçen gün kendini daha belirgin hissettiriyor. Küresel piyasalardaki dalgalanmaların artırdığı finansal riskler, tedarik zincirlerine ve ihracata yansıyan olumsuz etkiler ve salgınla mücadele tedbirlerinin iç talebe etkileri, ülke ekonomilerini zorluyor. Bu süreci en az hasarla atlatabilmek için en başta reel sektörün en az hasar görmesi gerektiği asla unutulmamalıdır. Çünkü bu küresel kriz bittiğinde, tüm dünya ne sosyolojik olarak ne de finansal açıdan eskisi gibi olmayacak. Ekonomik ve kültürel anlamda yeni bir dünya düzeni kurulurken firmalarımızın da bu duruma bir an önce adapte olması gerekecek. Bundan dolayı; reel sektörün ihtiyaç ve beklentilerinin bu süreçte çok iyi analiz edilerek, sorunlarının çok kısa vadede çözüme kavuşturulması son derece önemli” dedi.