Eski Maliye Müfettişi ve Ekonomi Danışmanlığı görevlerinde de bulunmuş olan Akın, Mart 2020’de 43.7 milyar TL bütçe açığı verildiğini, yıl sonu 138.9 milyar TL olarak hedeflenen açığın tutturulmasının güç olduğunu ifade etti. Bütçe açığının iki bacağı olduğunu kaydeden Akın, “Birinci bacağı vergi gelirleri. Malum vergi geliri düşecek. Diğer bacağı da gider bacağı. Devletin beklenmeyen nedenlerle giderleri artmış durumda. KDV, 3 ayda 8.7 milyar TL olmuş. Geçen yıl aynı dönemde 13 milyar TL olmuştu. ÖTV’de şimdilik bir şey görünmüyor ama Nisan ayıyla birlikte düşüş olur burada da. İthalattan alınan KDV de 30.2 milyar TL’de kaldı. Geçen yıla göre 5 milyar daha düşük. Hazine’nin nakit dengesi de iyi değil. Mart’ta 40.4 milyar eksi verdi. Bu durum bizim için yeni vergisel tedbirler olabileceği anlamına Kaçak Bahis Siteleri geliyor” diye konuştu.
“EKONOMİ HAREKETE GEÇMELİ...”
Bu krizin en önemli farkının ne zaman biteceğinin öngörülememesi olduğunu kaydeden Akın, şöyle devam etti:
“Kriz belirsiz olunca para politikası uygulamanız zorlaşıyor. Krizin ne kadar süreceğini hiç birimiz bilemiyoruz. Kamunun taşın altına elini koyması gerekir. Keynesyen politikaların izlenmesi gereken bir döneme giriyoruz. ABD dahil buna yönelmiş durumda.
Burda soru işaretleri akla geliyor. Kaynak nereden bulunacak, emisyonla kaynak yaratsanız da enflasyon ne olacak, bütçe açığı ne olacak. Bu dönemde mali disiplin ve enflasyon ikincil önemde olmalı. Ekonomi gerekli enjeksiyonlarla harekete geçirilmezse, çok daha önü alınamaz krizlerle karşılaşırız.
Açıklanan pakette vergi düzenlemeleri iptal değil erteleme yönünde. Vergi ertelemesi ekonomik durgunluk devam ederse, yıl sonunda vergi ödemelerinde sorun yaşanmaması ihtimali de çok zor. ABD’nin kriz için ayırdığı bütçe, hane halklarına 260 milyar dolar, toplamda da 2 trilyon dolar. GSMH’sının yüzde 20’sine denk geliyor. Bizde ise 15 milyar dolar. ABD ayrıca 500 milyar dolar vergi indirimi getiriyor. Almanya, 750 milyar euroluk paket açıklıyor. GSMH’sınınn yüzde 21’i. Ayrıca bazı şirketlere devlet ortak olacak. İngiltere 350 milyar sterlin bu işe kaynak ayıracak. 700 bin küçük işletmeye 10 biner Sterlin verilecek. Fransa 345 Milyar Euro ayırıyor.”
NELER YAPILABİLİR?..
Kamunun daha çok sorumluluk alması ve ekonomiyi canlandıracak politikalara yönelmesi gerektiğini kaydeden Akın, yapılabilecekleri de sıraladı. Akın şunlara vurgu yaptı:
“Maske fiyatı KDV dahil 1 TL’yi geçmeyecek deniliyor. Aslında sağlık ürünlerinde KDV’nin en azından 2020 sonuna kadar sıfırlanmalı. Asgari ücret üzerinden gelir stopajı alıyoruz. Bunu da 2020 sonuna kadar almamalıyız. Ücret ödemelerinde yüzde 45’lik dilim uygulanmaya başladı. İstihdamda azaltma yapmayan işletmeler için gelir vergisinde alınan stopajlarda indirim düşünülebilir. Düzenli SGK ödemesi yaptığınızda 5 puan bir indirim alınıyor. İstihdamda daralma yapmayan işletmelerde bu rakam artırılabilir. Damga vergisinin ücretler üzerinden alınmasını kaldırabiliriz.
Kritik sektörlerde, devlet alım garantisi verebilir, işletmelere ortak olabilir. Tarımsal teşvikler de artırılıp, hızlı bir şekilde kaynağına aktarılmalı.
Kurumlar vergisinin yüzde 18’lere çekilmesi düşünülebilir. Geçici vergiden, en azından 2020 için vazgeçilmeli. İncelemeler mücbir sebep sonuna kadar ertelenmeli.
ÜÇ AŞAMA
Önümüzdeki dönemi üçe ayıran Emrah Akın, “Kısa vadeli durum. İçinde bulunduğumuz durum. Burada KDV’yi keşfettik. Nakit akışındaki önemini gördük. Bu dönem, 2020’nin sonbaharına kadar gidecek” dedi.
2020 sonu, 2021’nin ilk altı ayının iyileşme dönemi olacağını ifade eden Akın, “Bu tarihte vergisel olarak iş yapış şeklimiz değişecek. Dijital ekonomi, bütün hükümetlerin radarında olacak ve agresif vergilendirmenin yaşandığı bir dönemi göreceğiz. Bu dönemde vergi ve muhasebe işlerinin dış kaynakla çözümü düşünülecek. Elektronik her türlü işlem 2021’den itibaren vergisel anlamda e-fatura gibi bizim hayatımızda olacak” diye konuştu.
Akın, uzun vadede beklentilerini de şöyle ifade etti:
“Uzun vadede yeni normalimiz ne olacak. Tedarik zincirimizi gözden geçireceğiz. Bölgeselleşme olabilir. Yeni gerçekte yeni vergisel durumlar olabilir. Vergi Denetim Kurulları sektörel olarak inceleme yapacak. Bu da daha agresif bir inceleme olabileceğini gösteriyor. Son olarak sonbahara doğru vergi yapılandırması ya da matrah artırımı uygulaması yaşanabilir. 20 yıllık meslek hayatımda ilk kez böyle bir ihtiyaç olduğunu düşünüyorum” dedi.
Akın, online toplantıya katılan BUSİAD üyelerinin sorularını da yanıtladı.